Selam
Minik ellerin çantalarını ve beslenmelerini alıp okul yoluna düşmeye başladıkları ay.
İhtiyar ellerin, önlerini kapatıp rüzgâra siper aldıkları ay.
Yaşlı gözlerin sevdiklerine son bir kez baktıkları ay.
Eylül bu ay. 'Ey!'lül...
Yaprakların konfeti gibi yollara serildiği ay.
Rüzgârın daha bir serin estiği bir ay.
Ay da değil, tek başına bir mevsim.
Mevsimlerin ikindisi.
Ömürlerin orta yaş sonrası.
Tecrübelerin acizliği anlama dönemi.
Birşeyler bitecektir. Birşeyler sararacaktır. Birşeyler dökülecektir yaprak yaprak.
Eylül bunu anlatır.
Konuşur Eylül.
Birşeylerin bitmesi gereklidir ve bitişiyle güzeldir. Birşeylerin sararması gereklidir ve sararmasıyla güzeldir. Birşeylerin yaprak yaprak dökülmesi gereklidir ve dökülmesiyle güzeldir.
Eylül bunu da anlatır.
İnsanları soğuğa, günleri kısalığa, geceleri uzunluğa hazırlayan ay.
İnsanları sonlara hazırlar.
İnsanlara, hiçbirşeyin aslında son olmadığını, her sonun bir başlangıç olduğunu da anlatır.
Konuşur Eylül.
Eylül sarıdır, yapraklarda ve hatıralarda.
Eylül aktır, saçlarda ve hayallerde.
Eylül üşümektir, ellerde ve yüreklerde.
Sarının yeşile, beyazın rengarenk bir çeşitliliğe, üşümenin ısınmaya dönüşeceğinin de müjdesidir bu ay.
Evet solar bazı şeyler. Ama giden renkler, gerçek rengi değildir zaten hiçbirinin.
Evet kurur bazı şeyler. Ama giden nem, daha fazla nemlenmemesi içindir gözlerin.
Evet düşer yapraklar. Ama hayata daha fazla bağlanıp, daha hızlı düşmemek içindir bu düşüşler.
Eylül bunları da anlatır.
Konuşur Eylül.
Soğuk mudur yüzü? Hayır, sahte gülücüklere karşı tedbirlidir sadece.
Uzak mıdır insana? Hayır, taa içindedir.
Bir 'son' mudur Eylül? Değildir, asla..
Eylül, bunları da anlatır.
Konuşur Eylül.
Konuş 'Ey!'lül..
Sevgi ve saygılarımla..