Özel bir cocugun annesine mektubu. Ben artik özürlü-engelli-otistik-spastik..vs kelimelerin yerine özel kelimesini tercih ediyorum. Cünkü, tipki benim oglum gibi onlar cok özel cocuklar. Asagidaki mektuptaki gibi bazen kendini bilmezler bu özel cocuklara öyle bakiyorlar ki, bakislariyla bu cocuklarimizi eziyorlar.
Cok degisik bir yaratikmis gibi gözlerini bu cocuklarimiza diken zavallilar! Evet, onlar sizlerden farkli ama, ne farki biliyor musunuz? Onlarda olan, sizlerde olmayan ve de olmayacak insan sevgisi ve temiz bir yürek!
Simdi, buyrun asagidaki mektubu okuyun lütfen..Bir özel cocuk annesinin yasadiklari, hissettikleri ve özel cocugun annesini motive etmek icin yazdiklari.
Neden hep dalip dalip gidiyorsun, neden bana hep üzgün üzgün bakiyorsun, neden hep ayni sorulari tekrarliyorsun, neden kendini suçlamaktan vazgemiyorsun, neden hep kizginlik duyuyorsun...
Halbuki ben meleklere: "beni bu halde dünyaya gönderirseniz ben orda ne yaparim diye sordugumda: "korkma dediler, orda senin annen olacak, biz senin için en iyisini seçtik, sana o bizden daha iyi bakacaktir, sana birçok seyi o ögretecektir ama unutmaki senin de ona ögretecegin birçok sey var, o sana ögretecek sen ona ögreteceksin ve birgün kendi kendine yasayabileceksin" dediler.
Hadi annecigim baslayalim çalismaya, öncelikle ben sana ceza olarak degil ödül olarak gönderildim, ben senin ödülünüm bunun farkina varmalisin ve annecigim bu ödülde suçlu aramana gerek yok bir an önce nedenler üzerinde durmaktan vazgeçip sonuçlar üzerinde yogunlasmaya baslamalisin.
Benden utanma, insanlarin bakislarina aldirma, beni gittigin her yere götür, eger kendi kendime yeterli hale gelmemi istiyorsan sakin anlamadigini düsünme beni konsere, tiyatroya, sinemaya götür annecigim. Belli mi olur bakarsin sen ve ben belkide toplumun melekelere bakis açisini degistiririz ha ne dersin annecigim. Hadi kalk annecigim, denize gidelim bana yüzmeyi ögret, hep evde oturmaktan SIKILDIM artik sadece okula giderken disari çikiyorum. Tamam sana söz veriyorum aksam döndügümüzde bütün ödevlerimi yapacagim annecigim. Sana verilen görevin çok zor oldugunu biliyorum ama unutma yalniz degiliz çok yavasta olsa ben ögreniyorum, gelisiyorum, büyüyorum yakinda duygularimi sana sesli olarak söyleyecegim, simdi güçlü olma zamani annecigim. Etrafimizdaki diger melekleri düsün annecigim. Ne demisti melekler "senin annen var korkma o seni korur ve sana herseyi ögretir, Tanri senin için en iyisini seçti", sen varken annecigim hiç korkmuyorum biliyor musun çünkü Tanri seni seçti annecigim. Babama ve diger akrabalarimiza bizi yalniz biraktiklarini düsündügün için kizma sakin çünkü onlar senin kadar güçlü degiller annecigim bak göreceksin biz ilerleme kaydettikçe onlarda sasiracaktir ve bize katilacaklardir. Sen ve ben çok özeliz. Simdiye kadar birbirimize ögrettiklerimizi bi düsünsene nekadar da çok sey ögrendik, yasadigimiz toplumda bile daha önce farkinda olmadigimiz seylerin farkina vardik ve annecigim biz kazanacagiz. Birgün kendi basima okula gidebilecegim, kosup oynayabilecegim, bagira bagira sarki söyleyebilecegim, yaramazliklar yapip simaracagim,, hatta sen balkondan hadi melegim geç oldu eve gel artik diye arkamdan sesleneceksin annecigim, bende sana "ama anne biraz daha oynamak istiyorum" diyebilecegim. Bütün bunlari seçilmis olan senin sayende yapacagim çünkü sen çok özel biri olmasaydin Tanri seni seçmezdi annecigim. Her ne yaparsan yap beni toplumdan uzak tutma annecigim, basta da söyledigim gibi insanlarin bakislarina aldiris etme.
(ALINTI)