Selam
Karlar erimeye başladı.
Gölgelerimiz kalın ve kısa olacak.
Dilimiz ayrılık şarkılarının hicran yüklü bestelerinden, şen şakrak namelere alışacak.
Omzumuza hain bir tembellik çökecek.
Kimileri eve tuz ve ekmek götürmeyi unutacak.
Karlar erimeye başladı.
Şiirlerin ilk mısraları, şarkıların ilk notaları oluşmaya başladı.
Üşüyen ellerimizi belki bir mektubun sıcaklığı değil ama açık bir çayın buharı ısıtacak.
Bir kış boyu içimizi ısıtan çay, hararet alma göreviyle hayatımızdaki yerini koruyacak.
Bir üzüm tanesine karşılık bin tokat atan hayatta üzüm tanesi yeme mevsimine yaklaşıldı.
Ölümlü dünyada ölümü unutma mevsimi aynı zamanda, o kendisini unutturmasa da.
Elbiseleri inceltme, duyguları inceltme, gözlerdeki hüzünlü bakışları inceltme zamanı geldi.
Kışı getiren uçak gemilerine karşılık, dünya gemisi bu yarım küreye baharı getirdi.
Şairler ilk mısralarını yazmak için kalemlerine davrandı, ilk kurşunu sıkmak üzere tetiğe davrananların karşısında.
Akşam ezanları daha geç, sabah ezanları daha erken okunacak.
Pencereler aralanacak, ezan içeri daha çok girecek.
Üşüdüğümüzde daha çok ısıtacak 'Allahu ekber', sıcakladığımızda daha çok serinletecek 'Lâ ilahe illallah'.
Karlar eridi. İçimizdeki hüzünler de eridi.
Bir kez daha dirildi kâinat.
Düşen sarı yaprakları unutma mevsimidir bu mevsim.
O yaprakların ne aynısı, ne gayrısı yeni yapraklar takılıyor ağaçların kollarına.
Ne kadar kazma kürek yaktırsa da, alıştıra alıştıra söylüyor Mart baharın gelmekte olduğunu.
Bir ara mevsim geçiştirmesine sığmıyor bahar.
Karlar eridi. Kana bulanmadan eridi.
Gözyaşıyla ıslanmadan eridi.
Öldü bütün kardanadamlar.
Bir çiçeğin susuzluğunu dindirmek üzere toprağa girdi.
Savaşı görmeden girdi.
Karlar eridi. Beyaz güzellik, yeşil güzellikle yer değiştirecek.
Kara gözlükler arkasından kâbus gibi görünen kış, vakti gelince gitmesini bildi.
Biraz yolda bıraktı, biraz tatil sevinci yaşattı, biraz üşüttü, biraz hasar verdi belki ama, kâbus değildi.
Bizim adaletsizliklerimizin suçunu ona attık, bizim kötü bakışlarımızla ona baktık.
Baktık, ama görmedik.
Karlar eridi. Ama taş gibi kalpler erimedi.
Buz gibi sözler ısınmadı.
İçinde gerçek bir kâbus gibi kış yaşayanlar baharı göremedi.
Ama karlar eridi.
Sevgi ve saygılarımla..