ALARASELDA Yeni Üye
Mesaj Sayısı : 157 Kayıt tarihi : 05/08/08
| Konu: Sıkı Tut Yüreğimi!!! Ptsi Ağus. 11, 2008 1:34 am | |
| Binbir Gece Masallarini Bile Kiskandiran Bir Aşkti Bizimkisi .. İmkânsız bir aşkın öyküsü mü demeliyim buna, Yoksa sevmelerin ağır mahkemesinin cezası mı ..? En güzel aşk masallarını anlatırlardı hep bana Kıskanmazda değildim hani o aşkları,
Bazen, bezende hayallere dalardım ara ara kendimce .. Uçuk, kaçık masumca hayallerdi onlar! Yani ne canımı acıtan türlerdendi, ne de öfke uyandıran .. ‘’ Acaba bir gün benimde gerçek aşkım olacak mı ki, kim bilir ne zaman çıkacak,
hani şimdi yürüdüğüm yolda karşıma çıksa, gülen gözleriyle gözlerime baksa ve ben sana geldim dese ne güzel olurdu’’ derdim .. Bir gün o da oldu sonunda .. Ansızın yoluma çıkıverdi, Gülen gözleriyle inerek gözlerimin derinliklerine, ‘’Ben geldim sana’’ dedi .. Ben ise; ‘’Hoş geldin ey aşk hoş geldin ey gönlümdeki aşkın sahibi’’ dedim ..
Bu nasıl bir aşktı ki, önümüze tabular çıkmasına rağmen her seferinde, aşkımız daha da derinleşip, kenetlendi birbirine .. Tüm aşk masallarını kıskandırırdı adeta … Binbir gece masallarında anlatılan o müthiş masalları bile .. Ama dedim ya ne derecede âşık olursak olalım, Aşkın bedelini bizde ödeyecektik mutlaka… Bundan kaçışımız da yoktu oysa! Âşık oluyorsak şayet;
Onun dikenlerine de, gül kokusuna da katlanmamız, ve onun sunacağı her koşula da hazır olmamız gerek .. Biz de öyle yaptık ve … Sevmelerin en ağır mahkemesinin en büyük cezasıyla karşılaşarak,
Nasibimizi sonunda almış olduk bizde .. Sonu olmayan bir aşkın kurbanıydık ikimizde .. Ve titreyen mısralarımın buram buram aşk kokan en büyük kahramanları
SIKI TUT YÜREĞİNİ..
Düşmek; bazen bir daha kalkamamaktır. Bazen de, daha iyi kalkmak toparlanmak, eskisinden daha diri olmaktır ruh için.Elbet beden düşecek toprağa tıpkı bir yaprak gibi. Bir kıvılcım gibi söner bedenler.Elbet bedenler toprak olur.
Ya düşen yürekse ve ruhumuzsa ne olur? Yaşamın pırıltılarında esir ettiğimiz sımsıkı tutamadığımız yüreğimiz ne olur,ah yürekler ne olur? Tutabilmek hayatı ve tutunabilmek biryerlere... Sımsıkı tut yüreğini ki tutundum diyebildiğin birşeyin olsun. Her insanın en çok aşina olduğu kadar bir o kadar uzak
olduğu menzil değilmidir yüreğimiz ? Ne kadar ara verirse versin insan, birşeye ara vermemeli; yüreğine. Onu hep sıkıca tutmalı ve tutunacak bir yer, bir liman aradığında içinde bulmalı onu,
coşturmalı değil mi çağlayanları? Açtırmalı tüm lalelezarları yüreğinde. Sıkı tut yüreğini hem de sımkısı kaçmasın . Niye sıkılıyoruz ki ? Neden hezeyanlar neden yüreğimizde med-cezirler ? Galiba tutamıyoruz/tutunamıyoruz, hiç bitmiyor yürek fırtınası.
Ümitler saklıyorum içimde ve de son nefese kadar saklayacağım. Ümit o ki; hiçbir çile ve zorluk ruhu yıpratmasın, yolundan alıkoymasın. Bedenimiz elbet eskir, pörsür. Ya ümitlerimiz, hayallerimiz ve tabi ki sıkı sıkı sardığımız, sarıldığımız
yüreğimiz? Sıkı tut yüreğini; Çık onunla çimenler üzerine. Katıl sende hayallerindeki mavi turlara Savaş Don-Kişotlar gibi yeldeğirmenleriyle Dal seyrine sevgilinin gözlerinde maviyle tüllenen enginlere...
Koş işte yüreğinle tut ellerinden, yürüt onu çocuklar gibi... Seherlerle uyan, yalvar Allah`a en güzel esmalarla ve içten dualarla. ilahi mesajlarla açılsın kalp barajların. Potansiyele dönüşsün içindeki tutkuların, arzuların...
Dostlarla ol,dost ol herkese ve herşeye. Sevgiliyle ve en sevgiliyle muhabbetler et. Yüreğinin çare-i yeganesine hem dem ol. Mideni düşündüğün kadar onu da düşün, besle büyüt en lahuti manalarla.
Yorgunluk ,dermansızlık belirir çoğu zaman. Düşünemez insan, farkedemez neyi kaybettiğini ve kaybederken neleri yitirdiğini...
Ruhu sıkı tutmalı ki, düşmesin! Mühim olan o çünkü... Ve bir papatyanın düşen yaprakları sana "düştüm,düşmedim" der gibi : Ben seni tutuyorum düşmeyesin diye, sönmez ümitler dolduruyorum içime… Pörsümez sevinçler, dipdiri hayallerle... Ne de olsa benim yüreğimsin, yine de söküp atamam seni!
Sıkıca tutarım düşürmem seni... Biliyorsun sen benim kıymetlimsin. Sımsıkı tut yüreğini ki; düşmesin ! Ve sımsıkı sar ki onu; fazla üşümesin... | |
|