Selam
Seni seviyorum...`
İki kelimeye sığdırılmaya çalışılan bir okyanus hissederim bu cümlede...
`Seni seviyorum...` Söylemesi bir çok kişi için zor ama zor olduğu kadar da anlamlı...
Gelin görün ki çoğu zaman ağızdan kolay çıkıveren bu iki kelimenin içini gerektiği gibi dolduramıyoruz galiba...
Ülkemizi seviyoruz, başka ülkelere öykünüyoruz; şehrimizi seviyoruz, kirletiyoruz; işimizi seviyoruz, ama geliştirmiyoruz, yaşamaktan vazgeçemiyoruz ama hakkını veremiyoruz ve en kötüsü belki de sevdiğimizi söylediğimiz insanlardan türlü endişeler ve türlü hayat gaileleri sebebiyle birlikte olamıyor, birisine `seni seviyorum` demenin gereğini yerine getiremiyoruz.
`Seviyorum demek çok kolay; hadi öl deyince ölen var mı?` demiş şair...
Elbette kimsenin bir başkasının `yoluna ölmesi` kolay kolay beklenemez.
Ama, sevgi, sadece ifadede kalırsa zaman içerisinde orada da fazla kalamaz.
Kanatları kopartılmış bir kelebeğe benzer; onu uçurmanın tek yolu onu yaşamaktır.
Herşeyin olduğu gibi sevmenin de bir bedeli vardır ve olmalıdır da...
Kolay ifade edilen derinlikler, yaşanılması göze alınmadığı zaman ifade eden kişinin dudaklarında sırıtır ve anlamını yitirir.
İnsanın savunduğu, inandığını söylediği şeyleri yaşayamaması, hakkını verememesi, onda bu değerlerin `yapıştırma bıyık` gibi durduğunu hissettirir.
Eğreti ve gayet yapay...
Yanısıra bu durum, `lafla peynir gemisini yürütemeyeceğimizi de` gösterir.
Ağzımızdan çıkan her cümle, benliğimizden bir parça olduğu zaman anlamlı ve değerlidir.
Bütün bunlarla beraber,İnsanın sevdiğini söylediği şeylerden, kişilerden anlamsız kaçışları olur kimi zaman... Sevgi, korkularla beraber gelir ve korku, içimizde filizlenen şeyin büyüyüp gelişmesini engeller.
Tıpkı, ayrık otları gibi...
Bunlardan kurtulmazsak, sevgimiz yüreğimizde kök tutamaz, zamanla çürür, gider.
Ayrıca bu çürüyüp yok oluş, sevgimizin yetişip kendisine verilmesini bekleyen sevdiğimizin içinde de türlü korkular yaratır.
Tıpkı Sheakspeare üstadın dediği gibi:
Yağmuru seviyorum diyorsun,
Yağmur yağınca şemsiyeni açıyorsun...
Güneşi seviyorum diyorsun,
Güneş açınca gölgeye kaçıyorsun...
Rüzgarı seviyorum diyorsun,
Rüzgar çıkınca pencereni kapatıyorsun...
İşte, bunun için korkuyorum; çünkü,
Beni de sevdiğini söylüyorsun...
Kâh farkında olarak, kâh olmadan verdiğimiz mücadelenin bir karşılığıdır sahip olduğumuz herşey...
Hele sevgi...
Emek verdikçe büyür, büyütür, insanı kâmil noktaya ulaştırır.
Ne mutlu sevene ve sevgisinin hakkını verebilene...
Sevgi ve saygılarımla..