Selam
Artık yürüyecek gücü kalmamıştı, kaldırıma oturdu ve başını elleri arasına aldı. Yağan yağmuru umursamıyordu, bir sigara yakmak istedi, sigara paketi cebinde değildi. Sırılsıklam olmuştu ve kendi kendine mırıldanıyordu..
Zorda olsa ayağa kalktı evine doğru yürümeye başladı, birkaç dakika sonra evindeydi ama bu kez de anahtarı bulamıyordu. Zorda olsa ıslak ceketinin cebinde anahtarı buldu, bu sırada eline bir kağıt takıldı, kağıdı cebinden çıkardı, kağıdı gelişi güzel katlamış ve cebine koymuştu o anda sadece ilk cümlelerini okuduğu kağıda bakarak ağlamaya başladı.
Kağıdı açtı;
BİTTİ,
Her güzel bir başlangıcın birde sonu vardır, tıpkı insanoğlu gibi� Doğar, büyür ve ölürüz ve ölüm sondur. Beni artık ölmüş kabul et.
Mektubun ilk cümleleri bunlardı, ama bu kez mektubun tamamını okumak istiyordu ve bu isteğini gerçekleştirecekti, okuyacaklarına katlanmalıydı.
Doğruldu,
Kapıyı açtı ve içeri girdi, aradığı sigara paketi sehpanın üzerinde duruyordu, az önce içemediği sigarasını şimdi içecekti. Bir sigara yaktı ve koltuğuna oturdu, mektubu okumaya başladı defalarca okuduğu o ilk cümleleri bir kez daha okudu;
Beni artık ölmüş kabul et.
Biliyorum, bugüne kadar birçok güzel şey yaşadık ve her ne kadar unutmaya çalışsak bile zihnimizin bir köşesinde bu yaşananlar kalacak ve hiç istemediğimiz anlarda karşımıza çıkacak. Biliyorum ki sen beni gerçekten sevmiştin bana değer veren ve beni sevginle yücelten bir insandın. Ancak elimden gelen bir şey yok, ne yazık ki ben seni sevemedim sana bakarken ve seninle aynı yatağa girerken bile aklımda hep o vardı. Öpüşmelerimizde bile onu hayal ediyordum, ben sana hiçbir zaman bir eş olmadım ve olamazdım. Sen benim için bir kurtuluştun ama sadece anlık bir kurtuluş. Annem ve babama seninle değil bir başkası ile hayatımı paylaşmak istediğimi söylediğim o anlarda babamın bana karşı olan davranışlarına daha fazla dayanamadım ve bu isteklerine boyun eğdim. Anlamışsındır artık yaşadıklarımızın hepsi bir senaryodan ibaretti ve bu senaryoda başroldeki mazlumdun. Kaybeden sen olacaktın bense sanki hiçbir yaşanmamış gibi çıkıp gidecektim zaten bunun böyle olacağını bildiğim için hiçte zor olmayacaktı. Mektubun başında yazan cümlelere aldanma onlar sadece olayı biraz daha etkileyici bir hava katmak için yoksa ben hiçbir zaman sana sevgili ve eş gözüyle bakmadım. Sen farkında olmadan başroldeydin bense oyunu olması gerektiği gibi oynadım ve artık filmin sonu geldiğinde asıl kahraman beni buralardan alıp götürecekti, onunla senin ruhun bile duymadan yaşadığımız o ateşli saatleri dilediğimce yaşayacağım artık, sense ardımdan gözyaşı dökecek ve ağlayacaksın� Kendine iyi bak,
BİRİCİK KARIN
Ve mektubu tamamen okumuştu artık, deliler gibi sevdiği o kadın onunla sadece oyun oynamıştı, her şeye rağmen güçlü olması lazımdı.
Bir sigara daha yaktı, eline bir kağıt ve kalem aldı, mektuba bir cevap yazmaya başladı;
Biricik Karım
Biliyor musun aslında birçok şeyin farkındaydım, ama seni üzmek ve sana zarar vermek istemedim. Bir gün bir şeyleri bahane edip gidersin diye bekliyordum zaten.
Ama bu gidiş Aslında öyle uzun uzun yazmanın anlamı yok artık, sen beni bırakıp gittin ve o çok sevdiğin erkeğin kollarına koştun, ancak farkında olmadığın bir şey vardı, sende tıpkı benim gibi bilmeden habersiz başroldeydin. Yaşadıkların bir filmdi ve sende benim gibi olup bitenden habersizdin. O çok sevdiğin ve kollarına koştuğun erkeğin kollarında bir başka kadın vardı, ağlamak istemezdim ama seni çok seviyorum, zaten gitmene ağlamıyorum, neyse mutluluklar karıcığım.
Mektubu yazdı güzelce katladı ve bir zarfa koydu daha sonra derin bir uykuya daldı, sabah ilk işi yazdığı mektubu cebine koymak oldu.
Bir süre yürüdü ve mezarlığın önünde durdu, daha sonra içeri girdi bir mezarın önünde önce dua etti ardından mektubu cebinden çıkardı ve mezarın üstüne bıraktı, bu mektup sana karıcığım, ben gitmene ağlamıyorum, beni bırakıp gittiğin bu adam uğruna kendine kıymana ağlıyorum dedi ve yürüdü....
Sevgi ve saygılarımla..